"Düne dair ne varsa geride kaldı. Şimdi yeni şeyler söylemek vakti." diyerek kısa bir süre önce katıldığım bu eğitim yuvasında tüm öğretmen,öğrenci ve velilerimizi saygıyla selamlıyorum.
Bilgi, irade, duygu ve eylem bütünlüğü içerisinde, iyilik yapma arzusuna sahip başarılı ve sevgi dolu insanlar yetiştirmeyi eğitimin öncelikli gayesi olarak görüyoruz. Zira bilgiler, duygular ve değerlerle bütünleşip davranışa dönüştüğü takdirde anlamlıdır. Zihni açık, ufku geniş, araştırmaya ve öğrenmeye meraklı, çok yönlü olarak kendini tanıma imkanı bulan öğrenciler, önündeki engellerle daha kolay baş edebilmektedir. Bu amaçla çocuklarımızın sosyal, bilişsel, fiziksel, manevi, psikolojik gelişimlerine ve yetenek alanlarının tespitine yönelik envanterler uygulamaya ve doğru yönlendirmeler yapmaya özen göstereceğiz. Her öğrencimizin kendine has yeteneklerini keşfetmesini ve geliştirmesini önceleyeceğiz.
Değerli öğretmen arkadaşlarım;
Size emanet edilenin ''insan''olduğunu bir an olsun unutmadan, üzerinizdeki mesuliyetin ağırlığını bilerek yetiştirdiğiniz öğrencilerle milletimizin geleceğini inşa etmeye tüm samimiyetinizle gayret gösteriyorsunuz. Çocuklarımızın ilim ,irfan ve hikmetle donanmış şahsiyet sahibi insanlar olarak yetişmeleri için büyük çaba sarf ediyorsunuz.Kalbinizdeki eşsiz sevgi,anlayış ve sabır için hepinize içtenlikle teşekkür eder,meslek hayatınızda üstün başarılar dilerim.
Sevgili öğrencilerim;
Öğretmenleriniz olarak bizler, akademik ve sosyal gelişiminizi en iyi şekilde sağlayarak sizleri hayata ve üst öğrenime hazırlamaya çalışıyoruz. Tüm hayatınız boyunca dürüst, saygılı, hoşgörülü olun, milli ve manevi değerlere sahip çıkın. Sorumluluk ve özgüven sahibi, empati becerisine sahip, paylaşımcı, hayvanları ve doğayı seven, şiddetten uzak duran, teşekkür edebilen, özür dileyebilen insanlar olun. Öğrenmeye istekli olun, çok okuyun, meraklı olun, öğrendikleriniz üzerine düşünün, öğrendikleriniz üzerinde çıkarımlar yapın, çalışma disiplinine sahip olun, soru sorun ve sorgulayın.Öğrenim gördüğünüz süre boyunca elbette ki pek çok şey öğreneceksiniz; ama önemli olan onu hayata geçirmek,onu davranış haline getirmektir.İlim ve marifetimiz arttıkça mütevaziliğimiz,muhabbetimiz,merhametimiz ve nezaketimiz de artmalıdır.
Yunusun diliyle;
İlim ilim bilmektir/ilim kendin bilmektir.
Sen kendini bilmezsin/Ya nice okumaktır.
Değerli öğrenciler arzu ve inanç varsa çözümde vardır. Önünüze çıkacak her türlü engeli aklınızla, bilginizle ve en önemlisi yüreğinizdeki inançla çözebileceğinize inanıyorum. Sizlere sağlıklı,başarılı ve mutlu bir gelecek diliyorum. Yapacağımız çalışmalar sonucunda, siz kıymetli öğrencilerimizin yüzlerindeki mutluluk ifadesini görmek en büyük ödülümüz olacaktır.
Değerli Veliler;
Hepinize saygılarımı sunarım. Biliyor ve inanıyorum ki amaçlarımızı gerçekleştirme yolunda her zaman yanımızda olacaksınız. Zira sizler okulumuz ailesinin en önemli üyelerindensiniz. Emin olun ki evlatlarınızı evlatlarımız bilecek hep bu vicdani hassasiyetle hareket edeceğiz.
Anne ve babalar, eğitim öğretim sürecinin vazgeçilmez öğeleridir .Çocuğun kişilik gelişimini, sosyalleşmesini ve okul başarısını yapılandıran en önemli kurumlardan biri aile diğeri okuldur. Ailede edindiği bilgilerle okula başlayan çocuk, günün önemli bir zaman dilimini arkadaşlarıyla, öğretmenleriyle ve okul ortamı ile etkileşim içinde geçirir. Çocuğun kendini rahat ve güvende hissetmesi, sosyal ve akademik gelişimi için, anne-baba-çocuk- öğretmen dörtlüsünün bütüncül bir yaklaşımla ortak bir dil ve tutum içinde hareket etmeleri son derece önemlidir. Sağlıklı bir aile ortamında yetişmeyen, ailesiyle sorunlu olan öğrencilerin okul başarıları,sağlıklı bir ailede yetişen öğrencilerin okul başarısından oldukça düşüktür. Çocuğunuzla sohbetinizin tek konusu sınavlar olmasın. Onlara, kendi hayat tecrübelerinizden örneklerle iyi bir insan olmanın değerini anlatın. Birlikte güzel vakit geçirmeye çaba gösterin. Ona olan sevginizin sınavlardaki notları ile bir ilgisinin bulunmadığını, onun sizin için her zaman ve her durumda çok değerli olduğunu gösterin. Çocuklarınızın kapasitesini, ilgilerini, sorunlarını bilerek gerçekçi beklentiler içerisinde olun. Taşıyamayacakları yükleri onların omuzlarına yüklemeyin. Başarısız olduğu dönemlerde hayata karşı mücadelede umudun önemini anlatın. Onun zihninde, kalbinde, duygularında tahribata neden olabilecek hal ve tavırlardan kaçının. Her çocuk kendine has yetenekleri ile özeldir. Kabiliyetlerini daha da geliştirmesi için sizin takdir ve desteğiniz tüm motivasyonlardan daha önemlidir.
Sizlere çocuklarınızla iletişiminiz noktasında çok şey söylemek gelse de içimden, düşüncelerimi W. Livingston Larned adlı yazarın Father Forgest (Baba Umuttur) adlı yürekten kopup gelen duyguların aktarıldığı yazısı ile anlatmayı daha uygun buldum.
"Dinle oğlum, bunları sana sen uyurken söylüyorum. Küçücük elini yanağının altına sokmuşsun, nemli alnındaki sarı lülelerin yapış yapış ıslak.Odana bir hırsız gibi süzülerek girdim. Birkaç dakika önce kütüphanede oturmuş gazetemi okurken vicdan azabım nefes kesen bir dalga gibi üstüme geldi. Bir suçlu gibi yatağının başucuna geldim.
Neler mi düşündüm oğlum? Sabah sana kızmıştım. Okula gitmek üzere giyinirken seni azarladım, çünkü yüzünü ıslak havluyla öylesine silivermiştin. Ayakkabılarının kirli olduğunu görünce sana onları temizlettim. Bazı eşyalarını yere attığında sana öfkeyle bağırdım.
Kahvaltı ederken bir sürü kusurunu buldum. Yiyecekleri etrafına saçıyordun, lokmaları çiğnemeden yutuyordun, ekmeğine fazla tereyağ sürmüştün. Sen oynamaya gidiyordun bense trenime yetişmek zorundaydım. Bana baktın, elini salladın ve "Güle güle babacığım," dedin.Ben ise kaşlarımı çattım ve "Dik dur!"dedim sana.
Akşamüzeri de durum farksızdı. Eve gelirken seni yere çömelmiş arkadaşların ile oynarken buldum. Çorapların yırtılmıştı, arkadaşlarının önünde seni küçük düşürdüm ve kolundan tutup eve götürdüm. Bu çoraplar çok pahalıydı ve giymek istiyorsan dikkatli olmalıydın. Düşün oğlum bunları sana baban söylüyordu!
Hatırlıyor musun? Sonra çalışma odama girdin. Gözlerinde incinmiş bir ifade vardı.Kağıtlarımın üzerinden sana baktığımda biran için çıkmaya yeltendin. "Ne istiyorsun?"diye bağırdım sana. Hiçbir şey söylemeden koşup boynuma sarıldın ve beni öptün. Hem de büyük bir sevgiyle; ilgisizliğin bile azaltamayacağı bir sevgiyle. Sonra koşarak dışarıya çıktın.
Kağıdım elimden düştü. Bana neler oluyordu? Sürekli senin hatalarını buluyordum. Seni böyle ödüllendiriyordum. Seni sevmediğim için değil bu, senden çok şey beklediğim için.
Seni kendi çağımın değer yargılarına göre değerlendiriyordum çünkü.
Oysaki senin pek çok güzel özelliğin var. Kalbin öylesine yüce ki! Bu gece gelip beni öpüşün de bunu kanıtlıyor. Bu gece başka hiçbir şeyin önemi yok oğlum. Karanlıkta yatağının yanında diz çöktüm ve çok utanıyorum.Bunları sana sen uyanıkken anlatsam da anlamazsın biliyorum.Ama yarın gerçek bir baba olacağım.Seninle oyun oynayacağım.Sen acı çektiğinde acı çekecek, sen güldüğünde güleceğim.Dilimin ucuna kötü şeyler geldiğinde dilimi ısıracağım.Kendi kendime sürekli "O bir çocuk!" diyeceğim.
Ben seni büyük bir adam olarak gördüm. Oysaki sen daha küçük bir çocuksun. Daha dün annenin kolları arasındaydın,başını onun omzuna dayamıştın.Ah, senden çok şey bekledim oğlum..."
Sevgiyle kalın...